Zenadikaya Beyanımdır

بسم الله الرحمن الرحيم

ALLAH’IN RASULÜ’NÜN (sallallahu aleyhi ve sellem) SÜNNETİNE RİVAYET DEYİP HADİS İMAMLARIMIZI AŞAĞILAYAN VE ONLARLA İSTİHZA EDEN ZENADİKAYA BEYANIMDIR

الحمد لله رب العالمين و الصلاة و السلام على المبعوث رحمة للعالمين و أله و صحبه أحمعين الله 

“و إن تطيعوه تهتدوا” 

(Nur:54)

“…فاليحذر الذبن يخالفون عن أمره أن تصيبهم فتنة أويصيبهم عذاب البم “

(Nur:63)

“Kur’an anlaşılamaz, akıl işe yaramaz, Buharî ne derse doğrudur”

tarzında sosyal medyada hakkımda iftira ve hezeyanlar sarf edenlere sorun; Mehmet Akın’ın neden bu konuda yazdığı kitaplarda, makalelerinde ve konferanslarda Kur’an’ın fıkhedilmesi hakkında verdiği emeği ve çabaları görmezden geliyor ve Kur’an’ın fıkhedilmesi 

//-anlama yetersiz, cılız bir kavramı Kur’an’ın cümlesini idrak etmede çok aciz gördüğümü de ifade edeyim-//

konusunda izlediği Usul’ün (menhec) keyfiyeti üzerine konuşmuyorsunuz da videolarından ibareleri siyak ve sibakından kopararak, istediğiniz doğrultuda ve sapık amaçlarınız uğrunda ibarelerinde harfiyyen ve açık sarih bir biçimde yukarıdaki ifadelerin hiç birisini ayniyle hiç bir konferansında ve kitabında kullanmadığı halde, neden kendisine iftira ediyorsunuz? Siz hiç Allah’tan korkmuyor musunuz? 

Üstelik, onunla savaşmayı ve mücadeleyi sanki size Kur’an söylüyormuş gibi bir de

“KUR’AN DÜŞMANI HADİSÇİLER”

başlığı altında Allah’ın Rasulü’nün (sallallahu aleyhi ve sellem) Sünnetini savunan ve ashabının ilmine itibar edenlerle savaşıyorsunuz?

Bu niyet ve akidede olan varsa bilsin ki o, İslam’dan fersah fersah uzak bir dalalete düşmüştür.

Onlara,”İman iddianıza rağmen ğiybeti, yani Müslümanın etini yemeği nasıl bu kadar ucuzundan helal kıldınız?” deyin.


Mehmet Emin Akın burada.

Eğer gerçekten ona nasihat etmek ve Kur’an’ı Allah’ın indirdiği dilde, Rasul’ün, sahabenin ve O’nlardan sonra ve tabiunun da tilavet ettiği dil ve bu dilin beyan, belağat, hurufunun meanisi ve i’rabının manası, tedebbür usulü ve menheci hakkında konuşmak, Kur’an’ın fıkhedilmesi ve Sünnet’in Kur’an’ın fıhkedilmesi, tefsir edilmesi, mücmelinin beyanı, mübheminin tefsiri, hakkında şahilerini davet edip gelmelerini rica ediyoruz.-fakat onlar aramızdan ayrılalı bin dört yüz sene olduğu için- ilimlerini beraberlerinde beraberlerinde getirmeleri daha kolay olacaktır.

Rasulullah’ın (sallallahu aleyhi ve sellem) Sünneti yani önemli bir kısmı da Buharî’nin el-Camiu’s-Sahihi’de olduğuna göre, o ve benzeri Hadis külliyatının da Kur’an hakkında ve O’nun anlaşılması Müslümanların neler dediklerini de şahid kılmak kaydıyla bu iftiraları yapanlardan dileyen buyursun hüccetini yüzümüze ifade etsin, eğer İslam’da Kadî olma vasfına sahip ve adil ise öylece Kur’an ve Sünnet hakkında ve özellikle İmam el-Buharî rahimehullah’ın Kur’an’ı nasıl tahrif ettiğine Ümmetin alimlerinin- Buharî seviyesinde veya onun ilmini tahsil edenlerden şahidlerini getirsinler,ve kendilerini Buharî ve eserleri hakkında ne kadar ilimleri varsa onu da heybelerine koyup gelsinler.

Kur’an’ın Rasulullah’ın (sallallahu aleyhi ve sellem) Sünneti’ne ittiba ve O’na itaatin Dinden olmadığına dair hücceti (!) 

-aslında hezeyanı ve dalaleti olan- varsa, yani Kur’an’nın hiç bir şey söylemediğini iddia eden varsa, yaşadığımız sürece onlara kapımın açık olduğunu buradan ilan ediyorum ve onların Kur’an’ı nasıl ve neyle ve kimlerin ilimlerinin ve tefsir menhecinin izinde anlamaya (!) çalıştıklarını Müslümanların şahidliğinde birlikte ben de görmek ve yanlışlarımı 

-onların huzurunda- (onların; Müslim, Ebu Davud, en-Nesaî, ed-Darekutnî, Malik, Ebu Hanife, Ahmed İbn Hanbel, et-Tirmizî ve eş-Şafiî olmalarını teklif ediyorum- ortaya koyacakları ilim ve usul mucibince doğrultmaya ve düzeltmeye çalışacağım: Yalnız şartım buna Rasulullah’ın ilmiyle, ashabının da sahip oldukları Sünnetüi Nebeviye rivayetleri ve fıkhıyla ve onlara “ihsanla tabi olanların da (Tevbe:100) fıkhı, ilmi ve usulü için şahid tutarak gelmeleri şartıyla İnşaallah konuşmaya ve hakkımdaki iftiralara Allah ve Rasulü’nden de (sallallahu aleyhi ve sellem) şahid getirmeleri kaydıyla “Kur’an’ın fıkhedilmesi konusunda görüşmeye hazırım.

İftira edip basit ve ucuz vasıta ve vesilerle sırtımızdan vurmaya ve Müslüman yakışmayan bir sefalet ve bayağılıkla ev ofislerinden Mehmet Emin Akın”la savaşmayın. 

Savaşa; Allah’ın, Rasulü’nün (sallallahu aleyhi ve sellem) size verdiği delillerle ve ashabının üzere olduğu ( ما أنا اليوم عليه و أصحابى) dediği Din’in, akidenin ve ilmin menheciyle çıkın.


Bakalım bu durumda Allah ve Rasulü (sallallahu aleyhi ve sellem) kiminle savaşacak sizinle mi Mehmet Emin Akın’la mı?