İbn Semmak’ın Vasiyyeti

بسم الله الرحمن الرحيم

Alemlerin Rabbi Allah’a hamdolsun.

Seni parçalayan vahşi yırtıcı hayvan, senin iki çenen arasında.

Yanından geçen herkesi yiyor.

Kardeşim, bu hane halklarından kendilerine eziyet vermediğin kalmadı, o da yetmedi dilini kabirdekilere kadar uzattın. Onlara hiç de acımıyorsun, hâlbuki toprak onların bedenlerini çürütmüş de farkında değilsin.

Sen burada durmuş onların kabirlerini kazıyorsun. Biz de onların kabirlerinin kazıldığını görüyoruz.

Kardeşim, bil ki: Senin, kardeşin hakkında konuşmayı terk etmek için üç hasleti bilmem gerekir:

Birincisi: Ola ki sen onda olanı söylerken, kendi nefsinde  olan bir hasletten söz ediyorsundur. Ne sanıyorsun; senin sende bulunan bir haslete rağmen kardeşini ondan kınamandan ötürü bunu bilen Rabbine ne diyeceksin?

Belki de sen, onun ayıbını dile getirirken, sen de olup da onda bulunandan daha büyük bir şeyden söz ediyorsun!

Bu O’nun sana daha da şiddetli bir şekilde gazap etmesine sebep olacaktır.

Diğeri: Mümkündür ki onda olduğunu söylediğinden şeyden, Allah seni afiyette kılmıştır. Bu, O’nun seni afiyette kıldığı şeyde sana cezasıdır.

Sonuncusu: Hiç duymadın mı; Kardeşine merhamet et ve sana afiyet verene de hamdet!” diyen sözü?” (*)

(*)  Adı, Muhammed İbn Semmâk , Ebu Alâ el-Âmilî el-Ğırnatî’dir.(? -750/1349); “ed-Durr’us-Semîn Fî Menâhici’l-Mulûki ve’s-Selâtîn” ile “ez-Zehrat el-Mensure Fî Nuketi’l-Ahbâr el-Me’sure” ve “Ravnaku’t-Tahbîr Fî Hukmi’s- Siyaset’i ve’t-Tedbîr” adlı kitapların sahibidir.