El-Vâsık İle Bir Mahpus’un Kur’an’ın Yaratılmışlığı Üzerine Aralarında Geçen Bir Konuşma

El-Vâsık İle Bir Mahpus’un Kur’an’ın Yaratılmışlığı Üzerine Aralarında Geçen Bir Konuşma

Ebu Bekr el-Acurrî diyor ki; bana el-Mehdî’den ulaştığına göre, demiş ki: Babamı,[Kur’an’ın yaratılmış olduğu fikriden] ancak el-Mesisa’da bir zaman hapishanede kalmış olan yaşlı bir adam vazgeçirdi.

el-Vâsık’a [1] bu adamın haber ulaşınca, onu bana getirin dedi. Adam ellerinde kelepçeleri olduğu halde el-Vâsık’ın yanına getirildi.

Yaşlı adam, Halife’nin yanına getirilince adam ona selam verdi, ama el-Vâsık onun selamını almadı.

Adam:

-Ey Müminlerin Emiri! Sen bana karşı ne Allah’ın ne Rasulullah’ın (sallallahu aleyhi ve sellem) öğrettiği edebe göre davranmadın dedi. Allah Azze ve Celle ”Size bir selam verildiği zaman, onun daha güzeliyle ona karşılık verin” (Nisa:86) demedi mi? Nebi de birimize selam verildiğinde, o selam cevap vermemizi emretti. Bunun üzerine Halife “ve aleykumusselam” dedi.

Halife, bu esnada orada bulunan İbn Ebi Duad’a [2] dönerek; Sor bakalım ona deyince; adam; Ey Müminlerin emiri, ben bildiğiniz gibi mahpusum ve ellerimi bağlı, hapishanede bize su verilmedi bende teyemmümle abdest aldım. Emredin ellerim çözülsün, emredin bana da sı getirsinler, abdeste alıp namazımı kılayım sonra bana ne soracaksanız öyle sorun! Dedi. Halife adamlarına emretti, elleri çözüldü, kendisine getirilen suyla da abdest aldı. Ve namaz kıldı.

Sonra Halife, İbn Ebi Duad’a döndü ve ona sor dedi.

Adam:

Soru sormak benim hakkım, söyleyin ona bana cevap versin!

Halife sor dedi:

Adam, İbn Ebi Duad’a döndü ve ona: İnsanları davet ettiğin bu fikrin ne olduğundan bana bir şeyler söyler misin?  Bu senin düşüncene Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) davet etti mi? Ebi Daud hayır dedi. Bu Ebu Bekr es-Sıddık’in davet etiği bir şey mi? Dedi. Ebi Duad; yine hayır dedi.

Adam: Peki, bu fikir Ömer İbnu’’l-Hattab’ın davet ettiği bir fikir mi?

İbn Ebi Duad yine hayır dedi:

Adam: peki, onlardan sonra Osman’ın davet ettiği bir fikir mi?

İbn Ebi Duad yine hayır dedi. Adam yine; peki Ali İbn Ebi Talib’in mi davet ettiği bir fikirdi?

İbn Ebi Duad bu soruya da hayır dedi.

Adam bunun üzerine; Ne Allah’ın Rasulü’nün (sallallahu aleyhi ve sellem) ne Ebu Bekr’in, ne Ömer’in ne Osman’ın ve ne de Ali’nin davet ettiği bir şeye sen mi insanları davet ediyorsun?

Senin bu sözün; onlar bunu bildiler veya bilmediler demekten başka bir şey değildir.

Eğer sen; onlar bildikleri halde bu fikri açıklamayıp susmuşlar dersen, onların açıklamayıp sustukları şeyde, senin ve benim susmam gereklidir.

Yok onlar, bunu bilmediler biz bildik dersen, ey cahil oğlu cahil; Nebi ve Raşid Halifeler bir şeyi bilmeyi bilmemiş oluyorlar da sen ve dostların mı bilmiş oluyorsunuz?

El-Mehdî diyor ki; babam bu sözü duyunca, hemen ayağa fırladı ve orada bir odaya girip elbisesini ağzına bastırarakk gülmeye başladı. Sonra dedi ki:

-Adam doğru söylüyor, onlar ya bu fikri bilmeyen cahillerdi, ya da bildikleri halde sustular. Eğer biz onlar bildikleri halde susmuşlar dersek, onların sustukları şeyde bizim de susmamamız [*] gerekir.

Eğer biz; onlar bu fikrin cahili idiler ve bunu sen ve dostların bildiğinizi iddia ediyorsanız,  ey cahil oğlu cahil, Nebi ve ashabı cahil oluyorlar da sen ve dostları mı bunun ilmini bilmiş oluyorsunuz?

Sonra dedi ki:

-Ey Muhammed dedi. Ben de buyurun dedim! Bana; seni kasdetmedim, İbn Ebi Duad’u kasdediyorum dedi. Bunun üzerine Ebi Duad hemen ona doğru sıçradı. Dedi ki; Bu adama geçimine yarayacak bir nafaka verin ve onu bu beldeden çıkarın dedi.”

(el-Acurrî, eş-Şeria:s.62-64, İbnu’l-Bennâ el-Bağdadî,el-Muhtaru Min Usuli’s-Sunne.s.48, thk. Abdurrezzak İbn Abdulmuhsin el-Abbad el-Bedr)


[1] Harun er-Reşid’in oğlu el-Mu’tasım’ın (h.179-h.227) oğludur. H. 200’de doğdu H. 232 yılında Samerra’da vefat etti.27yaşında Hilafet makamına geldi. Mu’tezile’nin etkisinde Kur’an’ın yaratılmışlığ konusunda Alimler öok baskı uygulamıştır. Babası, bu uğurda Ahmed İbn Hanbel ve diğer birçok alime işkence yapmıştır.

[2] Adı, Ebu Abdillah, Ahmed İbn Ebi Duad Ferec İbn Cerîr İbn Malik İbn Abdillah İbn Abbad İbn Sellamdır. Önce Abbasi halifesi el-Mu’tasım sonra da el-Vâsık’a Başkadılık yapmıştır. (h.160-

[*]  Bugün birçok konuda tartışan kardeşlerimizin bilmeleri gereken, bu yaşlı ve mahpus insanın sahip olduğu fıkhın ne kadar geniş bir açıdan Kur’an’ın yaratılıp yaratılmama meselesini çok iyi anlayıp buna cevap verdiğidir. Bu insanın adını kaynaklarımız vermiyor; fakat bu hadise de ortay konan anlayış aynı zamanda sonradan ihdas edilmiş olan meselelere nasıl bakmamız ve bunlar hakkında usulümüzün olması gerektiğini de bize öğretiyor ki zaten bu yaşlı adamın fıkhı da buradan kaynaklanmaktadır.